BİRİNCİSİN....HOŞ GELDİNİZ..

30 Eylül 2011 Cuma

AÇMA....




    MALZEMELER:(20 TANE İÇİN)
1 Su bardağı sıvı yağ,
1 su bardağı ılık süt,
1 su bardağı ılık su,
1 paket yaş maya
1 tatlı kaşığı tuz,
1 çay kaşığı toz şeker
Aldığı kadar un,
2yumurta( AKI İÇİNE SARISI ÜSTÜNE AYRILIR)
YAPILIŞI:
Bütün malzeme karıştırılarak mayanın erimesi sağlanır.Aldığı kadar un ile yumuşak bir hamur yoğrulur.Üzeri kapatılıp örtü ile sarılan hamur yaklaşık 1 saat bekletilerek mayalandırılır.Daha sonra bezelere ayrılır uzun şerit şeklinde yuvarlanır ikiye katlanır kendi etrafında döndürülerek birleştirilir.Yumurta sarısı sürülerek,susam ve çörek otu serpilir. Önceden ısıtılmış fırında 175 derecede15-20 dakika pişirilir.Afiyet olsun.

28 Eylül 2011 Çarşamba

CİVİL FASULYELİ BULGUR PİLAVI (KAHKÜLLÜ PİLAV).........



YAPILIŞI:Yeşil fasulye temiz yıkandıktan sonra civil şeklinde doğranarak üzerine çıkacak miktarda su ilavesi ile kaynatılır,pişmesine yakın pilavlık bulgur ilave edilerek kısık ateşte yaklaşık 10 dakika daha pişmeye bırakılır.Bulgurlar suyu çekinceye kadar pişirildikten sonra ayrı bir tavada tereyağı eritilir iyice dağladıktan sonra pilava dökülerek karıştırılır.10 dakika kadar tencerenin kapağı açılmadan demlendirilir ve servis edilirken üzerine tekrar tereyağı ve 2 diş sarımsak ezilip az sulandırılarak dökülür.Afiyet olsun..




27 Eylül 2011 Salı

BAHÇEMDE UFAK BİR GEZİNTİ............





















     Sonbaharın kendini iyiden iyiye hissettirdiği şu günlerde yapraklar hafiften dökülmeye başladı.Hafta sonu yağan yağmurun ardından sonra bahçemdeki ağaçlar sararıp solmadan resimlemek istedim.Bahçe bana sonbaharın hüznüyle beraber ömrümüzü anlatıyor sanki...Dökülen her yaprak ömrümüzden geçen gün misali,bahçenin yeşilliği gençlik...Zamanını tamamlayan yeşile bile üzülürken geçen ömre ne kadar yanar insan.......Allah hepimize boşa geçirmeyeceğimiz bir ömür ihsan etsin inşallah...........



     Hayatınızda ki her şeyin gönlünüze göre olması dileklerimle...
                         
                                                                    HOŞÇA KALIN:))














BEBEKLER İÇİN ÖRGÜ SÜVETERLER...



 Merhabalar;



Bugün sizlerle geçen hafta ördüğüm hediye süveterlerin örneğini paylaşmak istiyorum.
Soldakini halamın torunu için ördüm  ve geçen  cumartesi götürdüm,sağdaki ise bir arkadaşımın bebeği için hediyelik...



  Kırmızı olan yeğenimin örneğin kaynağı:) pek kullanışlı,giydirip çıkarması rahat örgüsü ise çok kolay bir günde örebilirsiniz.Pembe çizgiliyi başladım öylece kaldı bitirince resmini paylaşırım inşallah.Bir kaç tane daha örmek istiyorum hazırda dursun. Geçen yıl 4 tane hediyelik örmüştüm beğenilince çok makbule geçer diye artık bebek görmelerine neredeyse klasik hediyem oldu:)Sizlerde örgüyü seviyorsanız tavsiye ediyorum zevkle örülüyor,bıktırmadan bitiyor..










YAPILIŞI:Ben nako astra yünden yaptım daha güzel duruyor,ip kalınlığı bakımından........
64 ilmekle başlayıp tor lastik ördükten sonra düz devam ediyoruz daha sonra çizgileri koyarak tekrar dört parmak genişliğinde düz örgüye devam çizgili kısımla aynı sırada kol lastiğini başlıyoruz(14 ilmek tor )
alt lastik sırası kadar örülen kol lastiğini 8 ilmek kesip 6 ilmekle kenar lastiği bırakılarak örgüye devam ediyoruz.5 çizgi sonunda tekrar tor lastik örülerek(burada ki lastik de başlangıçtaki ve kol altında bırakılan sıra kadar olmalı) ön parça bitirilir.Arka parçada aynen devam edilir sadece 5 çizgi kısmı 11 çizgiye tamamlanarak lastik kısmı örülür son sırada kenarlardaki lastiklere iç ilmeklerden 8 ilmek daha katılır.Böylece omuza 14 ilmekle hep tor  örgüyle devam edilir.Arada kalan 20 ilmek kesilerek yaka oyuğu oluşturulur.Diğer omuzda14 ilmekle tor örülerek bitirilir.

Omuzların uzunluğı ise  arkadan öne gelip ön yakaya kavuştuğu mesafede kesilir.Ayrıntılı anlattım örgüyü yeni yapacaklara kolaylık olsun diye ancak usta olanlar okurken sıkılmış olabilirler resimden dahi örneği alabilecek arkadaşlarımız mutlaka vardır:)Örecek olanlara kolay gelsin.




23 Eylül 2011 Cuma

KIŞ HAZIRLIKLARINA DEVAM.....TURŞU YAPIMI...



                TURŞU YAPIMI:

   Sebzeler temizce yıkandıktan sonra,domates ve salatalıklar çatalla delinerek biberlerin ise uçları hafif kesilerek  kavanozlara  doldurulur. 1 Litre su için 5 yemek kaşığı silme kaya tuzu eklenir.Aralara acı biberler serpiştirilerek sebzeler kat kat dizilir. Kavanozun  en üstüne limon, sarımsak,maydanoz bir kaç tane nohut.ayrıca 1 litre su için 1 çay bardağı sirke ilave edilirse tadı güzel olur.Turşu kavanozunun  ağzına bir tabak çevrilirse sebzeler eklenen suyun altında kalır  bu da bozulmasının  ve ağız kısmında küflenme olmasının önüne geçer.İsteyen  istediği kadar sebze kullanabilir bu nedenle sebzelerin miktarlarını vermiyorum.Önemli olan turşunun tuz oranıdır zira çok tuzlu olursa sebzelerde şişme olur az tuzu olan bir turşuda ise bakteri ürer ve sebzelerde yumuşama ve erime olur bunun için tavsiye edilen ölçüyü kullanırsanız( tuz ve sirke için)sonuçtan memnun kalırsınız.Bu ölçülerle elde ettiğiniz su tuzlunuza gelebilir ancak bekledikçe sebzeler tuzu emerek tuz oranını düşürecektir.15-20 gün sonra yemeğe hazır duruma gelecektir.Afiyet olsun..


18 Eylül 2011 Pazar

ARPA ŞEHRİYELİ TAVUK ÇORBASI..

  Bugün tarifini eşimden öğrendiğim bir çorba tarifi yayınlamak istiyorum.O da bir avcı arkadaşından öğrenmiş zamanında.Tarifte keklik eti var esasında fakat asla böyle bir şey yiyemem de yapamam da.Kuşların  sofralara değil doğaya daha çok yakıştığını düşünenlerdenim.Gelelim çorbamızın tarifine;


MALZEMELER:
1 adet soğan,
2-3 adet çarliston biber,
2 adet kabukları soyulmuş domates,
bir tutam nane,
1 yemek kaşığı salça,
1tavuğun kanat,göğüs boyun gibi kemikli yerlerinden doğranmış çorbalık  etler,
1yemek kaşığı sıvı yağ.
1,5 çay bardağı arpa şehriye
YAPILIŞI:
   Sıvıyağda  soğanlar ve biberler biraz kavrulduktan sonra çorbalık etleri ekleyerek 4-5 dakika karıştırarak sotelenir.Domatesler  ufak ufak doğranarak onlar da  eklenir.Salça ilavesi ile şehriyeler ve 6 su bardağı su eklenerek15 dakika kaynatılır.Nane ilave edilerek bir 5 dakika daha kaynatılır ,ateşten alınır.Servise hazırdır.Ana yemek kadar doyurucu ve tam bir vitamin deposu olan çorbayı özellikle kışın çok yaparım,sizlere de denemenizi tavsiye ediyorum.

17 Eylül 2011 Cumartesi

KIRMIZI ERİK İLE EVDE MEYVE SUYU YAPIMI........



Kırmızı erikler bahçemizin mahsülü.Topladık,kuruması için içini açıp çekirdeklerini çıkararak temiz bir tahtaya dizdik.Kışın kayısı çekirdeği ile birlikte yemesi pek güzel oluyor.Ben kayısı çekirdeklerini de kırıp kurutuyorum,her şey mis gibi doğal.Acı çekirdekleri kırıp tatlı olması için işlemden geçiriyorum.Bunun tarifini kısa zamanda sizlerle paylaşmak istiyorum inşallah.Ev bahçeli olunca  çok yorucu olsa da hiçbir şey ziyan olsun istemiyorum.Çokta zevkli oluyor uğraşlar. Aslında insan kendi elleri ile ekip dikince dalında seyretmesi bile hoş...Bir kısmını da meyve suyu yaptım.Bunun içinse erikler yıkanarak üstüne çıkacak kadar su ilavesi ile erikler parçalanıncaya kadar pişirilir daha sonra süzeğe alınır,süzülür.Posası ezilmemeli ki suyu berrak olsun.İsteğe bağlı miktarda şeker ilavesi ile tekrar hafif koyulaşıncaya dek kaynatılır.(ben şeker az kullandım biraz ekşi olmasını tercih ettim)soğuduktan sonra konsantre meyve suyunuz hazır.Şişe veya kavanozlarda muhafaza edilerek bir yıl süreyle bozulmadan tüketilebilir.Posasını atmayın,onunla da pestil yapabilirsiniz.



13 Eylül 2011 Salı

SAC BÖREĞİ (GÖZLEME)

     Gözlemeler ,geçen pazar günü kahvaltısına ait.Yayınlamaya fırsat bulamadığımdan şimdi yayınlıyorum.

    






                YAPILIŞI:
    Un ,su ve tuz .İstenilen hamur miktarına bağlı olarak malzemeler ayarlanır.Yoğrulan hamur yumaklara(bezelere)ayrılır.Oklava ile açılarak arasına peynir,maydanoz veya patates, maydanoz ve pul biber konularak kapatılır.Ben her ikisinden de yaptım.Bir kısmını da yufka olarak pişirdim,yemek isteyen istediğini koydu arasına öyle yedi. Ben bahçeli evde oturduğum için sacda pişirme imkanım vardı.(biraz yorucu olsa da).Pişirirken çıkan odunun, dumanın kokusu sanki daha lezzet katıyor.Ama evde yapacak olanlar teflon tava ile de pişirebilirler.




Bahçede kahvaltı yapınca  yorgunluktan eser kalmadı :)


Sağlıklı,mutlu günler dileklerimle..
HOŞÇA KALIN:))

11 Eylül 2011 Pazar

HAFTA SONU PİKNİKTEYDİK...........



   Oğlumun bu hafta okulu açılıyor.Bu nedenle onu yolcu etmeden hafta sonunu hep birlikte ailece geçirelim dedik.Şehrimize yakın mesafede olan piknik alanına gittik.Çocuklar çok eğlendiler.Mangalı oğlum yaktı,yiyeceklerimizi o pişirdi.Salatalar ise kızıma ait, çocuklarım bugün beni dinlendirdiler sağolsunlar.Güzel bir hafta sonu geçirdim.Umarım sizinde hafta sonunuz güzel geçmiştir.Yeni bir haftaya girerken herkese huzurlu ve sağlıklı günler diliyorum..

8 Eylül 2011 Perşembe

GÜZEL BİR GÜNDÜ....

   
     Bugün arkadaşlarımı ağırladım.Küçük kızlarımız aynı yaşta olduklarından çok güzel vakit geçirdiler.Bizde bol bol muhabbet ettik.Onlar için hazırladığım ikramlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.Aslında hepsi hazırlaması basit bildik şeyler fakat arşivimde olmasını da istedim. Poğaça,tarçınlı kurabiye,haşhaşlı kek,kısır ve kadayıflı etimek tatlısı(kısır ve tatlının resmini çekmeyi unuttum).Eee blok yazmak zor işmiş,daha çok eksiklerim hatalarım olacak şimdiden affınıza sığınıyorum.Yayınladıkça inşallah daha güzel daha kaliteli resimler ve tarifler yayınlarım.
          POĞAÇA TARİFİ:


 Malzemeler;
1 su bardağı süt
1 çay bardağı yoğurt
1çay bardağı sıvı yağ
1yumurta(akı içine,sarısı üstüne)
pakmaya
1yemek kaşığı toz şeker
1tatlı kaşığı tuz  
aldığı kadar un


Malzemeler yoğrulur,hamurun kıvamı kulak memesi yumuşaklığında olmalı.Üzeri temiz bir bezle örtülüp 30dakika dinlendirilir.Peynir veya çökeleğe maydanoz doğranarak iç hazırlanır ve poğaçaların arasına konur. Ben peynirli yaptım.180 derece fırında 25 dakika pişirilir.Sıcakken özellikle çok lezizdir.Hafta sonu kahvaltıları içinde sıklıkla yaptığım bir hamur işidir.


          HAŞHAŞLI KEK:
Orta boy kek kalıbı için malzemeler:
1nescafe fincanı ile sıvı yağ,
1 nescafe fincanı yoğurt,
1 nescafe fincanı şeker,
1 paket kabartma tozu,
1 çay bardağı haşhaş,
1 yumurta,
2,5 nescafe fincanı un çırpılır,yağlanan kalıba dökülen hamur175 derece fırında 25 dakika pişirilir.

7 Eylül 2011 Çarşamba

BARBUNYASIZ KIŞ OLMAZ


             Barbunyayı dondurucuya koymak isterseniz; ayıklanır,yıkanır.yıkanan barbunyalar suyu süzüldükten sonra havası alınan poşetlere konularak dondurucuya kaldırılır.
   Kışın da afiyetle yenir :)

TAZE FASULYE DONDURUCUYA NASIL KONULUR




   
     Önümüz kış mevsimi dolayısı ile kışlık yiyecek hazırlamalarına başladım.Yeşil fasulye koydum dondurucuya ve bunu sizlerle de paylaşmak istedim.
     
     Yeşil fasulyeler ayıklanır,istenilen uzunlukta kırılır ve bir güzel yıkanır.Sonrasında fasulyenin miktarına göre büyüklükte bir tencerede kaynattığımız  suda 3 dakika kadar haşladıktan sonra süzgece alınarak soğuk suya tutulur.Böylelikle şoklanmış olan fasulyelerin suyunu tamamen süzdükten sonra poşetleyip (hava kalmamasına dikkat ederek)dondurucuya kaldırırız.Kışın soğuk günlerinde yazdan kalma nefis bir tat:)Aşağıda yazacağım yöntemleri de denedim fakat en lezzetli saklama yönteminin bu olduğu kanaatine vardım,yıllardır fasulyeleri bu şekilde dondurucuya kaldırırım.
     
       İstenirse içine çiğden  domateste koyabiliriz  ama bana ekşimsi bir tat geldiği için ben sade tercih ediyorum.Ya da  az yağda önce domatesler daha sonra fasulyeler rengi dönünceye dek kavrulup soğuduktan sonra poşetlere konulur,dondurucuya kaldırılır.Bunda da kışın poşeti açtığımda ki yağ kokusu sanki yemeğin tadını da bozan bir şey bu nedenle bu yöntemi de  tercih etmiyorum ancak sizlerle paylaşmak istedim.Siz nasıl yapmak isterseniz deneyerek damak tadınıza en uygun saklama yöntemini bularak o şekil yaparsınız. Kolay gelsin.

HOŞÇA KALIN:))

1 Eylül 2011 Perşembe

BAYRAM ÜZERİNE..............

   
  Bir Ramazan Bayramını daha geride bırakıyoruz.Sanki eski bayramların tadı yok,hayatımızda bayramın coşkusu      yok .Biz mi yaşlandık derken bakıyoruz etrafımıza yaşlısı, genci herkes aynı duygular içinde.Yaşadığımız dünya değişiyor,insanlar değişiyor bu değişimin içerisinde hayatın tadı tuzu eksiliyor.Çocukken güle oynaya şeker toplayan çocuklara şimdi üste para da versen kimseye gönderemezsin.Sokağa çıkıp oynamaya dahi korkar oldu çocuklar.Kimsenin kimseye güveni kalmadı.Ramazanda dahi şehit vermemiz morallerimizi sıfırlamış iken bayram kutlamaları  içimizde  buruk yaşandı.Yinede her şeye rağmen dostlar ,akrabalar bu vesile ile görüştü.Tüm müslüman aleminin bayramı kutlu olsun Allah tuttuğumuz oruçlarımızı,yaptığımız ibadetlerimizi kabul etsin.Mevlam kimsenin canı yanmadan kazadan beladan uzak nice bayramlar geçirmemizi nasip etsin.                  
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...